Malatya Usta Öğreticiler Derneği Başkanı Halise Can'ın Açıklaması şöyle:
Kıymetli Basın Mensupları, Değerli Katılımcılar ve Her Daim Birlikte Yol Yürümekten Onur Duyduğum 'Atanmış Değil, Adanmış' Yol Arkadaşlarım, Hepiniz Basın Açıklamamıza Hoş geldiniz.

Bizler; Ülkemizin en ücra noktalarından, en büyük metropollerine kadar her köşesinde, herhangi bir engel ve mni tanımaksızın Aşkla Görev Yapan, Kadrosu ve Özlük Hakkı verilmeyen sayısı 100 bini aşan Usta Öğreticileriz.

➢ Uzun yıllardır statü, iş güvencesi ve özlük hakları konusunda büyük mağduriyetler yaşamaktayız.
➢ Milli Eğitim Bakanlığı tarafından memur ya da sözleşmeli personel olarak kabul edilmiyoruz.
➢ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ise işçi olarak tanımlanmıyoruz.
Yani Statüsü belli olmayan emekçileriz.
Bugüne kadar gelinen noktada;
✓ statüsü belli olmayan,
✓ iş güvencesinden yoksun,
✓ özlük haklarına sahip olmayan,
✓ ücretleri resmi tatil ve bayramlarda kesilen,
✓ hatta çalıştıkları dönemlerde dahi asgari ücretin çok altında maaş alan büyük bir eğitim emekçisi sınıfı ortaya çıkarılmıştı.
✓ Kıdem tazminatı dahi olmayan, sosyal güvenceden yoksun bırakıldığımız bu acı tablo, eğitimde adalet ve emek açısından kabul edilemez bir durumdur.
Biz usta öğreticiler, yalnızca belirlenmiş müfredatı uygulayan eğitmenler değiliz. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı olağanüstü durumlarda sahaya ilk inen ve çözüm odaklı çalışmalar yürüten emekçileriz.
Örneğin;
2020 Covid-19 Pandemisinde, Hiç Kimse Sokağa Dahi Çıkmaya Cesaret Edemezken Bizler İnisiyatif Alarak Ailemizi Ve Canımızı Hiçe Sayarak Hızla Sahaya İndik Ve Başta Kamu Kurumları Olmak Üzere Ülkemizin Maske İhtiyacını Hızlıca Karşıladık Ve Ülkemizin Sağlık Altyapısına Ve Kamu Düzenine Büyük Katkılar Sunduk.
6 Şubat Depremlerinde, Sahaya İlk İnenler Yine Bizler Olduk. Depremzedelerin Temel İhtiyaçlarını Karşılamak İçin İnsanüstü Gayret Gösterdik.
Tüm bu olağanüstü durumlarda karşılık beklemeden görevimizi yaptık.
Ancak, herkesin malumudur ki 'Maarifet İltifata Tabidir'.
Bizler yıllardır kadro ve özlük haklarımızı talep ederken, 2024-2025 eğitim öğretim yılında artık hiç kurs açamaz ve eğitim veremez hale geldik. 100 bini aşkın usta eğitici ve ailesi maddi ve manevi çok zor durumdadır. Yıllardır eğitim verdiğimiz ve meslek sahibi yaptığımız 11 milyon öğrencimiz eğitim alamaz durumdadır.

Büyük ve Güçlü Türkiyemizin 2071 hedeflerine sağlıklı adımlarla yürüyebilmesi için mesleki eğitimin önemi yadsınamaz. Zira bizler ülke eğitiminin, sanayisinin ve üretiminin kılcal damrlarına nüfuz eden bir meleği icra eden cefakar ve vefalı ADANMIŞ ÖĞRETMENLERİZ.

Bakan Bak: ‘Malatya’da yatırımlarımız devam edecek’ Bakan Bak: ‘Malatya’da yatırımlarımız devam edecek’

Emeğimizin bu denli göz ardı edilmesi ve yeni yönetmeliklerle iş imknlarımızın kısıtlanması, bizi derinden yaralamaktadır.

HALK EĞİTİM MERKEZLERİ VE USTA ÖĞRETİCİLER NEDEN ÖNEMLİDİR?
Halk Eğitimi, bireyleri güçlendirdiği gibi toplumsal kalkınmayı da destekler. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 yılı izleme raporlarına göre, 11 milyon kişiye halk eğitimi verilmiştir. Bu eğitimlerin yalnızca %3'ü kadrolu personel tarafından gerçekleştirilirken, %97'si biz usta öğreticiler tarafından sağlanmıştır. Peki, bu %97'lik açığı kim kapatacaktır? Yeni yönetmelikle kurs açma olanaklarımızın neredeyse tamamen ortadan kalkması, halk eğitimi faaliyetlerini durma noktasına getirecektir.

Kısa süreli kurslarla yeterli deneyime sahip olmayan kişilere ustalık ve usta öğreticilik belgeleri verilmesi de eğitimin kalitesini düşürmekte, ciddi sorunlara yol açmaktadır. 2022 yılında yüz bin olan usta öğretici sayısı, 2023'te iki yüz bine çıkmıştır. Bu durum, niteliksiz eğitmenlerin artışına sebep olmuştur ve acilen çözülmesi gereken bir sorundur.

SORUNLARIMIZ VE TALEPLERİMİZ
Bizler, yıllardır emeği yok sayılan ve her türlü sosyal haktan mahrum bırakılan eğitimciler olarak, şu taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz:

1. Mevzuatta Usta Öğreticilerin Görev Tanımının Yapılması,
2. Statülerinin Net Olarak Belirlenmesi,
3. Özlük Haklarının İyileştirilmesi,
4. Sözleşmeli Ya Da Kadrolu Statüye Geçirilmemiz.
Ayrıca, halk oyunları, satranç, akıl ve zek oyunları gibi kültürel ve sanatsal değerlerimizin aktarılmasını sağlayan kursların okullarda ve Halk Eğitim Merkezlerinde açılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Yöresel sanatlarımızın unutulmasına asla göz yumulmamalıdır.

Buradan;
Yıllardır sessiz çoğunluğun sesi, kimsesizlerin kimsesi olan ve her daim desteğini yanımızda hissettiğimiz Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve sosyal sorumluluk projelerine, kadına, çocuğa ve eğitime verdiği sonsuz destekle bilinen kıymetli eşi Sayın Emine Erdoğan'a sesleniyoruz:

Sayın Cumhurbaşkanım; Sizden aldığımız ilhamla, memleketine ve ülkesine hizmet aşkıyla yıllardır çalışan ADANMIŞ usta öğreticiler olarak sizleri saygıyla selamlarken, Davamıza ve Size olan inancımızın tam olduğunu bildirmekten büyük bir onur duyuyoruz.

Bugüne Kadar Birçok Problemimizi Çözdünüz ve Her Daim Yanımızda Durdunuz.
Şimdi ise Yıllardır Sizinle Yol Yürümekten Şeref Duyan; 100 Bin Usta Öğreticinin Ortak ve En Büyük Problemi Olan;
Kapatılan ve açılması kısıtlanarak neredeyse imknsız hale getirilen kurslarımızın açılması, Kadro Tahsisi ve Özlük haklarımızın tesisi Hususlarında Yardımınızı Talep Ediyoruz.

Kadrosuz, güvencesiz ve işsiz bırakılan yüz bin usta öğretici ve ailesi, sizden gelecek müjdeli haberi dört gözle beklemektedir. Bu Sessiz ama derinden çığlığımıza kayıtsız kalmayacağınıza eminiz.

Ayrıca Sorunlarımızı ilk ağızdan, yani bizden dinlemenizi istiyoruz. Eğer yoğun ve yorucu gündeminiz arasında bize vakit ayırabilirseniz müşerref oluruz.

Her Daim Sesimize Ses veren ve destek olan, Siz Kıymetli Basın mensuplarımız aracılığıyla kamuoyuna duyurmak isteriz ki, bu sorunlar çözülene ve haklarımız teslim edilene kadar susmayacağız. Taleplerimizi her platformda dile getirecek ve ısrarla takipçisi olacağız. Eğitim emekçileri olarak hakkımız olanı alana kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Saygılarımızla,

Halise CAN
Malatya Usta Öğreticiler
Derneği Başkanı

Kaynak: rss