CHP’nin güç için her şeyi mübah gören bu pervasız politikaları artık ülkemiz için bir milli güvenlik ve beka sorunu haline gelmiştir.
CHP, kurucu değerlerinden uzaklaşarak terör ve bölücü odaklara sarılmakta, terör örgütünün uzantısı olan HDP’yi Millet İttifak’ı içerisinde tutabilmek için HDP’nin Kandille olan ilişkisini sürekli inkâr etmektedir.
Hatta bazen bununla da yetinmeyip, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, “Biz YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz” ifadesi gibi ihanete varacak boyutlara gelmiştir. Çünkü bu, iktidara gelirsek Suriye’deki terör yapılanmasını tanıyacağız gibi ülkemizin kırmızı çizgisi olan bir konunun göz ardı edileceği anlamına gelmektedir.
HDP eş başkanları, vekilleri ve parti yöneticileri çıktıkları her miting alanında, TV programları ve röportajlarda partilerinin PKK ile olan ilişkilerini vurgularken, CHP’li yöneticilerin bu kirli ilişkiyi inkâr etmeleri, terörle olan kirli ilişkilerini örterek milleti kandırmaktan başka bir şey değildir.
Bu minvalde, CHP’nin inkâr ettiği, HDP-PKK ilişkisini ortaya koyan delilleri tekrardan hatırlamakta fayda var:
HDP eş başkanı Figen Yüksekdağ, 19 Temmuz 2015 yılında yaptığı bir konuşmada “sırtımızı kandile, PYD ve PKK’ya yaslıyoruz” diyerek terör örgütü PKK ile olan ilişkilerini açıkça deklare etmiştir.
HDP eş başkanları, vekilleri, parti yöneticileri PKK/PYD terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’dan bahsederken “Sayın Öcalan” diye hitap etmeleri, PKK ve HDP arasındaki ünsiyetin delilidir.
HDP’nin, terör örgütü lideri Öcalan’ın çok önemsediği bir proje olduğu HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş tarafından her platformda dile getirilmiştir.
Tüm bu itiraflardan sonra CHP’li liderlerin ve yöneticilerin HDP-PKK arasındaki ilişkiyi inkâr etmesinin nasıl bir izahı olabilir? Yukarda ifade ettiğimiz gibi bu açık açık milleti aldatmaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan düşmanlık artık vatana ihanet boyutuna gelmiştir.
PKK terör örgütünün sözde yöneticilerinden Duran Kalkan’ın “Biz CHP’ye yönelik söylemlerle CHP’yi güçlendirdik ve irade kazandırdık” söylemleri de artık bu ihanete varan kirli ilişkilerin açık bir delili olmuştur.
Görünen odur ki Erdoğan karşıtlığı üzerinden inşa edilen gözü dönmüş nefret siyaseti, CHP’yi HDP üzerinden dolaylı olarak PKK ile işbirliğine sürüklemiştir.
Son olarak da yine içlerinde tutamayıp dışa vurdukları HDP muhabbeti, Engin Altay’ın “HDP’nin terör örgütü PKK ile bağlantısı yoktur” söylemiyle tekrar gün yüzüne çıkmıştır.